Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Orhan Veli Kanık'ın öncüsü olduğu Garip akımının gerçek şiir anlayışını yansıttığını düşündüğümden dolayı özellikle Orhan Veli Kanık şiirlerini beğenmekteyim. Ayrıca estetik olarak Fransız şairlerinin de şiirlerini beğenmekteyim. Bu mesajımda Orhan Veli Kanık'ın sevdiğim şiirlerinden biri olan ve eski usûl ile yazmış olduğu "Odamda" şiirinden şu pasajı paylaşıyorum:
Yavuz Bülent Bakiler-Şaşırdım Kaldım İşte Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla,
Bazan sessiz sedasız, ipekten kanatlarla,
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla,
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla,
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla,
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla,
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla,
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla..
Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle,
Öldür bendeki beni, sonra dirilt kendinle,
Çarpsan kara sevdayı en azından yüz binle,
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle.
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle,
Ama her defasında geri döndüm seninle.
Hangi düğüm çözülür nazla, sitemle, kinle?
Ne olur, bir gün beni kapında olsun dinle..
Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin?
Bazan kızkardeşimsin, bazan öpöz annemsin,
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin,
Eksilmeyen çilemsin,
Orda ufuk çizgim, burda yanım yöremsin,
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin,
Çaresizim, çaremsin.
Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin?
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Mesajlar birleştirildi:
Sona ermişti savaş,
asker ölmüştü, bir adam geldi yanına,
“Seviyorum seni; ölme!” dedi.
Ama asker dirilmedi.
İki kişi geldi sonra, yalvardılar:
“Bırakma bizi! Yürekli ol! N’olur diril!”
Ama asker dirilmedi.
Yirmi kişi, yüz kişi, ben, beş yüz bin kişi,
bağırarak geldiler: “Bunca sevgimiz var ölüme karşı!”
Ama asker dirilmedi.
Milyonlar toplandı başına,
hep birden konuştular: “Gitme kardeş, gitme!”
Ama asker dirilmedi.
Sonra bütün insanları yeryüzünün
koştu yanına; kederle baktı onlara asker,
doğruldu ağır ağır,
kucakladı ilk adamı, yürüdü gitti…
Kitle - César Vallejo
Mesajlar birleştirildi:
yaşamak
üşümeme sanatıdır
biz devleti bunun için kurmuştuk
unuttunuz mu beyler
bir kurdun ömrü boyunca öğrendiği
kendinden uzaklaşması gerektiğidir
bitmeyen akşamlar kimin işine yaradı
bir düşünün beyler
uçan her kuş gökyüzünü büyütür
biz bu yüzden evden kaçmıştık
mutluluk karımsal bir ürün müydü
hatırlayın beyler
babalar devrim yapar, oğullar satar
taşınabilir bir şeydir kadınlar
bu kadar kral bir ülkeye yeter mi
söyleyin beyler
uygarlık kadın gibidir
bir gün mutlaka batıya kaçar
bu kilide bu anahtar
uyar mı beyler
devlet, tanımı gereği, daima neşelidir
doğuda her kartalın iki başı var
çok durduk buralarda göç vaktidir
kalkın beyler
Manifesto - Muammer Güngör
Mesajlar birleştirildi:
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı…
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı…
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini…
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı…
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı!..
6.
Alem-i İslam’a rahmet su gibi
Aksın bayram olsun bayramlarınız.
Evleriniz cennet kokusu gibi
Koksun bayram olsun bayramlarınız.
Zindan medresedir gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın bayram olsun bayramlarınız.
Uygur Kazak Kırgız Azeri’nizden
Gitmesin gardaşlık nazarınızdan
Zalimler zulmünü üzerinizden
Çeksin bayram olsun bayramlarınız.
Süleyman esir de Simon neden hür
Hiç durma dünyanın yüzüne tükür
Müslümanın sesi münafıktan gür
Çıksın bayram olsun bayramlarınız.
Serilsin gönüller döşek misali
Patlasın sevgiler fişek misali
Hakikat durmadan şimşek misali
Çaksın bayram olsun bayramlarınız.
Haksızlık almasın Hak’kın yerini
Aşsın boyunuzdan aşkın derini
Kimi gözyaşını kimi terini
Döksün bayram olsun bayramlarınız.
Kök bir dallar ayrı ki İslam bir gül
Afganistan bir gül Türkistan bir gül
Vahdet bahçesine her insan bir gül
Diksin bayram olsun bayramlarınız.
Mağdurlar mazlumlar ersin felaha
Vuslata varanlar varsın bir daha
İrfan tohumunu gece sabaha
Eksin bayram olsun bayramlarınız.
Kandır zalimlerin zulüm çiçeği
Öldürür cehalet ölüm çiçeği
Gençler yakasına ilim çiçeği
Taksın bayram olsun bayramlarınız.
Şehide toprağın hürmet-i aşkı
Anadan fazladır şefkat-i aşkı
Rab’bim yüreklere ülfeti aşkı
Soksun bayram olsun bayramlarınız.
Hazreti Resul’ün nurlu katına
Gitmek isteyenler binsin atına
Küfrün saltanatı yerin altına
Çöksün bayram olsun bayramlarınız.
Ne makam ne para olamaz ölçek
Kurtuluş İslam’da vallahi gerçek
Bu mübarek sevda bizleri tek tek
Yaksın bayram olsun bayramlarınız.
Bayramlar Bayram Ola - Abdurrahim Karakoç
Mesajlar birleştirildi:
İlki gönderme, diğerleri de severek okuduğum şiirlerdir. Tavsiye ederim.
Büyüklerle ben yapamıyorum
çocuklar da almıyor beni oyunlarına
devlet dairesinde
yangından kurtarılmayacak
sıkışmış bir çekmece gibiyim
açılamıyorum sana
Kardeşiyle sokaklarda hep
bir örnek giydirilen sen
nasıl sevmezsin eşitliği
yürürken düşen çoraplarını
aynı hizaya getirmek için
annen değil miydi önünde diz çöken
Öpüşme sahnesinin tam ortasında
içeri girdiğin yazlık sinemanın
yer göstericisiyim
yürüyorsun fenerimin ışığında
yer:Kız Kulesi
ve sonu ayrılıkla bitecek
hüzünlü bir aşk filmini oynuyor
beyaz duvarında
Bir kez olsun çıkmazken ağzından
seni sevdiğimi
her gün söylememi yadırgama
bil ki bu şehirde
iskelenin verilmesini
beklemeden atlarım vapurlara
Son karesi gibi Red Kit'in
batan güneşe doğru
sürerken atımı
gitme kal demeni bekliyorum
ama yalnızca
rüzgar çekiştiriyor atkımı
Sunay AKIN
Not: Belki bir gün kendi şiirlerimden de paylaşırım burada.
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ”git” dediğimde anladım..
Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman
olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş…